Bundan 49 yıl önce 15-16 Haziran 1970 yılında sendikal bürokrasiye karşı anayasal haklarına sahip çıkmak için 150 binden fazla işçinin yapmış olduğu Türkiye işçi sınıfı tarihinin en görkemli eylemi; emperyalist güçlere karşı emeğimizi, ülkemizi, cumhuriyetimizi, kazanımlarımızı, haklarımızı nasıl koruyacağımızı ve nasıl kazanım elde edebileceğimizi gösteren bir ders niteliğindedir.

O yıllarda Güçlü sendikacılık yaratılması” iddiasıyla gündeme gelen ve TBMM’ye sunulan İş Yasası ve Sendikalar Yasası“ değişikliğinin asıl amacı sendikal örgütlenmenin ve grev hakkının kısıtlanması ile işçileri köleleştirerek İnsanlık tarihinin en ağır suçlarından biri olan insan ticaretini yasalaştırmaktı. Modern kölelik olarak tabir edilen ve yasalaştırılan bu düzenlemeye güçlü bir direniş ile tepki gösteren çalışanlar o dönemde Türkiye siyasetini derinden etkilemiştir. Öyle ki bu güçlü direniş karşısında ilk etapta yasa geçmiş olsa da, başlangıçta yasanın destekçisi olan ancak sonrasında yüz binlerce işçiyi karşısına almaya cesaret edemeyen muhalif milletvekilleri, yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götürerek iptal ettirmişlerdir.

Aradan geçen yarım asırlık süre zarfında İş Yasalarında yapılan onlarca değişiklikler ile ağır çalışma koşulları altında sigortasız, güvencesiz, düşük ücretlerle çalıştırılan emekçilerin ücretleri, üretim, hizmet ve yaşam koşullarını hep olumsuz yönde etkilenerek esnek, güvencesiz istihdam biçimleri, taşeronlaştırma ve sendikasızlaştırma yaygınlaştırılarak iş kazaları ve işçi cinayetlerini meşrulaştırılmıştır. Öte yandan Kıdem tazminatı fonu ve bireysel emeklilik sigortası zorunlu hale getirilerek emekçilerin çalışma yaşamı boyunca alın teriyle oluşturdukları birikimleri bir taraftan eksiltilerek yok edilecek bir taraftan da sermaye piyasaları üzerinden başta inşaat, ulaşım, enerji sektörleri olmak üzere Kamu-Özel sektör İşbirliği projelerini yürüten yandaş şirketlere aktarılmak istenmektedir.

Planlı bir örgütlenmeyle oluşacak birleşik, güçlü mücadele ile başarıya ulaşmamız ve kendi geleceğimiz üzerinde kendi söz hakkımıza sahip olabilmemiz için sizleri; hem emek hem demokrasi mücadelesinin bir arada yürütülmesi gerektiğine inanan kamu emekçilerinin çatı örgütü olan Birleşik Kamu İş Konfederasyonuna bağlı Büro İş Sendikasına davet ediyor bu vesileyle 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişini 49. yılında haklarımıza sahip çıkan emekçileri selamlıyor, bu uğurda canlarını feda eden emek şehitlerimizi saygıyla, rahmetle anıyoruz.

Büro İş Sendikası
Merkez Yönetim Kurulu