Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş öncülüğünde bağlı
sendikalarımız ile birlikte Emeğimize, geleceğimize ve haklarımıza sahip çıkmak
için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde 7. Dönem Toplu Sözleşme
görüşme öncesinde basın açıklaması eşliğinde Toplu Sözleşme taleplerimizi açıkladık.
Birleşik Kamu-İş Genel Başkanınız Sn. Mehmet Yeşildağ’ın yaptığı basın
açıklamamızın metni:
“Kamuda çalışan
yaklaşık 4 milyon memur ve 2.5 milyon memur emeklisinin 2024-2025 yıllarında
alacakları maaş zamlarının, sosyal ve özlük haklarının belirleneceği 7. Dönem
sözde Toplu Sözleşme görüşmeleri bugün başlamıştır.
Kamu emekçilerini, sözde toplu sözleşme masalarında
satan, hak kaybına uğratan, kamu emekçilerini değil AKP’nin çıkarlarını gözeten
konfederasyon bugün masada oturmaktadır.
2021 yılı 6. Dönem Sözde Toplu Sözleşme
görüşmelerinde 2022’de % 5 7, 2023’de ise % 8 6’ya imza atılarak kamu
emekçileri ve emeklileri enflasyona ezdirilmiş, açlık ve sefalete mahkum
edilmiştir.
Kamu emekçilerinin toplu pazarlığı Ağustos ayına
bilinçli olarak sıkıştırılmaktadır. Ağustos ayına denk getirilmesi ve bir ay
ile sınırlandırılmasının amacı kamu emekçilerinin ekonomik, sosyal, özlük
haklarının oldubittiye getirmektir.
Önceki yıllarda imzalanan sözde toplu sözleşmeler kamu
emekçilerinin temel sorunlarının hiçbirine çözüm getirmemiştir.
Bugün görüşülecek toplu sözleşme sürecinin de kamu
emekçilerinin yararına olumlu bir sonuç alınacağını düşünmüyoruz.
Adına “toplu iş sözleşme görüşmeleri” denilen,
hükümet ve yandaş konfederasyon arasında yapılacak olan “danışıklı
görüşmelerden” kamu emekçileri adına herhangi bir kazanım çıkmasını
beklemiyoruz. Zira ortada ne gerçek bir toplu iş sözleşmesi görüşmesi ne de
toplu pazarlık masası bulunmaktadır.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak masada
oturanları uyarıyoruz.
Yaşam şartlarının ağırlaştığı, doğalgaza, elektriğe,
benzine, gıda maddelerine, ulaşıma fahiş oranlarda zam yapılırken, Türk Lirası
Dolar ve Euro karşısında erirken, yurttaşların alım gücü günden güne azalırken
Bugün hangi oranların pazarlığını yaptınız, memuru, memur emeklisini hangi
yüzdelik oranlarla aldatmanın planlarını yaptınız.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak diyoruz ki;
*
Kapılar kapalı olduğu sürece bizler dışarda sizler içerde olduğunuz sürece size
güvenmiyoruz.
*
Bu sözde yetkili konfederasyonun yüzdelik, üç buçukluk zam utancı akıllardadır.
İşte böyle bir yandaş sendikacılık ortamında 2024-2025 yıllarda kamu
emekçilerine kazandıracağı hiçbir şey olamaz.
*
Kamu emekçileri sendika ağalığının geldiği durumu görmelidir ve yandaş
konfederasyondan uzaklaşmalıdır.
*
AKP iktidarı ekonomik krizi yok sayan anlayışından ve TÜİK’in enflasyon
hesaplarında kullandığı oranlarla kamu emekçilerine zam yapmaktan
vazgeçmelidir.
*
Kamu emekçilerinin sorunlarının yüzdelik ve ek zamlarla çözülmesi mümkün
değildir!
*
Siyasi, ekonomik, sosyal haklarını kazanmayı ve emekçileri, sınıf mücadelesini
önceliği yapmayan hiçbir emek örgütü başarılı olamaz.
*
Bu “sözde toplu iş sözleşmesi süreci”, görüşmeler yapılsın ama sonunda
hükümetin istediği olsun yaklaşımı terk edilmelidir.
Tüm kamu emekçileri adına taleplerimiz;
*
İLO sözleşmeleri başta olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel
sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir
toplu sözleşme istiyoruz.
*
Sendika özgürlüğünü sınırlayan %2 barajı kaldırılmalıdır.
*
2024-2025 yıllarında yapılması gereken ücret zamlarına temel oluşturacak
şekilde tüm kamu çalışanlarının maaşları en az yüzde 115 oranında
artırılmalıdır. 2024 ve 2025 yıllarında yapılacak zam oranları bu rakam
üzerinden hesaplanmalıdır.
*
Yüzde 115 oranında artırılarak belirlenecek bu tutarlara 2024 ve 2025 yılında
Ocak, Nisan, Temmuz ve Eylül aylarında (üçer aylık sürelerle) yüzde 15 zam
yapılmalıdır. Ayrıca Ocak 2024’te yüzde 5 oranında refah payı eklenmelidir.
*
Birikimli enflasyonun yüzde 15’i aştığı aydan itibaren enflasyon farkı maaş ve
ücretlere aylık olarak yansıtılmalıdır.
*
Kamu çalışanlarına Ocak 2024’ten başlayarak aylık 10.000 lira barınma yardımı
verilmelidir. Bu tutar memur maaş katsayısı artışı oranında artırılmalıdır.
*
Tüm memurların ek göstergeleri 3600’e çıkarılmalıdır.
*
Kamu çalışanlarına maaşlarıyla birlikte yapılan tüm ek ödemeler emekliliğe esas
alınmalı ve bu tutarlar emekli aylığına da yansıtılmalıdır.
*
Seyyanen artıştan memur emeklisinin yok sayılması eşitlik ilkesi gereği
adaletsizliktir.
*
Memurlara, yılda bir defa yıllık izne ayrılırken bir maaş tutarında yıllık izin
ikramiyesi ödenmelidir.
*
Tüm kamu çalışanlarına her yıl iki defa birer net maaş tutarında bayram
ikramiyesi ödenmelidir.
*
Aile yardımı enflasyon oranları dikkate alınarak birinci çocuk için 3.000 lira,
ikinci çocuk için 4.000 lira ve üçüncü çocuk için 6.000 liraya çıkarılmalıdır.
*
Ölüm yardımı ödeneği en düşük memur maaşı seviyesine çıkarılmalıdır
*
Kamu çalışanlarına ya kreş olanağı sağlanmalı ya da günün koşullarına uygun
olarak kreş yardımı verilmelidir.
*
Kamuda eşit işe eşit ücret ödenmelidir.
*
Kamuda mülakat kaldırılmalıdır.
*
Kamuda sözleşmeli çalışan sonlandırılmalı tamamı kadroya geçirilmelidir.
*
Kamuda çalışanların mesai ücretleri günün şartlarına uygun ve eşit
düzenlemelidir.
*
Vergi dilimi adaletsizliği giderilmeli %15’te sabitlenmelidir.
*
Sendika üyelik ve çekilme işçilerde olduğu gibi e-devlet üzerinden
yapılmalıdır.
*
Yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılmalıdır.
*
Devlet memurlarına yiyecek, kıyafet ve ulaşım yardımı yapılmalıdır.
*
Kamu çalışanlarının aile birlikteliği için aynı yerde görev yapmaları
sağlamalıdır.
*
Memur ve memur emeklisi bankalardaki promosyonlardan eşit yararlanmalıdır.”