Devletin bakanlığı indirimli anlaşmalar yapmaz, çalışanın maaşına zam yapar.

Hazine ve Maliye Bakanlığı merkez birimleri ile bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların personelinin yararlanabilmesi amacıyla Özel Hastaneler ve Tıp Merkezleri,  Ağız ve Diş Sağlığı Klinikleri, Eğitim Kurumları ve Spor Tesisleri ile döviz ve TL üzerinden % 40’a varan indirimli anlaşmalar yaparak gerek yazı ile gerekse internet sitesi aracılığıyla kurum çalışanlarına duyuru yapmıştır.

Özel Kreşin anlaşmalı fiyatı aylık bir çocuk için 2.300-TL üzerinden yapılmıştır. Bu ücret bir çalışanın maaşın yarısıdır. İki ve daha fazla çocuğu olan birisi aç da, açık da gezse anlaşılan ücreti ödemesi mümkün değildir. Bakanlığa bağlı kreşlerde bir çocuk için 2020-2021 eğitim öğretim yılında belirlenen aylık ücret 800 TL’dir. Bakanlık kendi fiyatının 3 katı bir ücrete anlaşma yapmasını başarı görmektedir. Başarı aradaki ücret farkının kurumca karşılanmasıyla, yetecek kadar kreş, lojman, misafirhane, sosyal tesis yapmayla; ücretsiz sağlık ve eğitim sunmakla olur.

Bu anlaşmalar; Geçiş garantili köprü ve otoyollar ile hasta garantili hastaneler yapıp bütçenin büyük çoğunluğunu, aslan payını üç beş yandaş kişi ve şirketlere aktaran sermayenin güdümündeki AKP Hükümetinin başarısız ekonomi ve siyasal politikaları sonucu ekonomi ile beraber sosyal devletin çöktüğünün ispatıdır.

Şehir Hastaneleri yapmakla övünen hükümetin özel hastaneler ile Kreş açması gerekirken özel kreşler ile indirim anlaşması yapması aslında Hükümetin derdinin çalışan emekçilerin hayat standartlarını yükseltmek olmadığı anlaşılıyor. Devletin gelir kaynakları başta olmak üzere Merkez Bankası kaynaklarını çar çur  eden Hükümetin esas derdi  yandaş sermayeye kaynak aktarma arayışıdır.

Yapılan bu indirim anlaşması kapsamında ki şirketlerin hükümet ile organik bağının olup olmadığı, hangi kriterlerin belirlendiği, mevcut rakamlardan daha düşük fiyat vereceklerin olması halinde Bakanlıkça değerlendirmeye alınıp alınmayacağı, kurum çalışanlarına duyuru yapılıp yapılmayacağı hususlarında da kamuoyuna bir açıklama yapılmalıdır.

Misafirhaneleri, Lojmanları, kampları satan, servisleri kaldıran, özelleştirmeler yapan hükümet; yarın da yandaş oteller, otobüs firmaları ile de indirimli anlaşmalar, hatta komisyonculuk yapmaya başlarsa da şaşırmamak lazım.

Anayasaya göre;  Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.  Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. Devlet; çalışanların hayat seviyesini yükseltmek,  ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmak, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamakla görevlidir. 

Anayasa’dan fiili olarak sosyal devlet ilkesi çıkarılarak liberal devlet anlayışına geçilmiş bulunmaktadır.

AKP Hükümetinin yandaş ve sermaye odaklı bu politikalardan vazgeçerek milli gelirden daha fazla eğitime, sağlığa, sosyal yardımlara pay ayırmasını; enflasyon altında ezilen, satın alma gücü devamlı düşen, yoksulluk sınırı altında ücrete mahkûm bırakılan kamu çalışanlarına dövize endeksli maaş vermesini, en az % 40 zam yapmasını bekliyoruz.

 

                                                                      Genel Merkez Yönetim Kurulu

 

Kaynak belge:

https://www.hmb.gov.tr/anlasmali-saglik-kurumlari

Sosyal Medyada Paylaş