Emperyalist Kuşatma Derinleşiyor!

Diyarbakır’da 13 Askerimiz daha Şehit Edildi.

Genel Seçimlerin hemen ardından başlatılan “yemin krizi” ve “yeni anayasa” tartışmaları sürerken Diyarbakır’da 13 askerimizin emperyalistlerin kontrolündeki bölücü terör örgütü tarafından şehit edilmesi ve olayın hemen ardından sözde “Demokratik Toplum Kongresi “ tarafından “ demokratik özerklik“ kararı alınması “Büyük Ortadoğu Projesi” çerçevesinde ülkemizin hızla iç çatışmalara ve kargaşalıklara sürüklenmek istendiğinin açık işaretlerini vermektedir. Irak’ın kuzeyinde oluşturulan kukla devlet yapısı Türkiye de de uygulanmak istenmektedir.

Irak’ın bölünmesi, Ortadoğu coğrafyasında milliyet ve mezhep ayrılığı temelinde başlatılan sözde “demokrasi ve özgürlük” adı altında başlatılan iç kargaşalıklar, Libya’nın fiilen ikiye bölünmesi, Suriye’de başlatılan olaylar üzerine binlerce Suriye vatandaşının sınırı geçerek Türkiye’de kurulan kamplarda barındırılması, İran, Suriye, Libya ile Türkiye İlişkilerinin hızla bozulması ülkemiz üzerindeki emperyalist kuşatmanın hangi boyutlara geldiğinin göstergesidir.

ABD’nin Nato şemsiyesi altında Füze Kalkanı Projesi konusunda Türkiye ile anlaşmaya varıldığı yönündeki açıklamalar Türkiye üzerinde oynanan büyük oyunu açığa vurmaktadır. Füze Kalkanı Türkiye ile Rusya, İran, Suriye ve diğer bölge ülkelerini karşı karşıya getirecek çok tehlikeli bir oyundur ve Türkiye’nin değil ABD’nin çıkarları gereği devreye sokulmaktadır.

Genel Seçimlerin hemen ardından Torba Yasanın uygulamaya koyulması, İşçilerin Kıdem Tazminatının ortadan kaldırılmasına yönelik yapılan hazırlıklar, işsizlik ve yoksulluk oranlarındaki yüksek artış emekçi kesimler açısından çok zor bir döneme girildiğini göstermektedir.

Gerçek olmayan tüketime dayalı sanal ekonomik büyüme ve Cari açığın hızla büyümesi daha büyük ekonomik krizlerin habercisidir. Türkiye ekonomisi freni patlamış bir kamyon gibi hızla yol almakta ve nerede duracağı belli olmayan kontrolden çıkmış bir görüntü vermektedir.

Türkiye Türkiye’den değil emperyalist merkezlerden yönetilmektedir. Ulusal çıkarlarımız bir kenara bırakılmıştır. AKP hükümeti emperyalist projelerin uygulayıcısı ve taşeronu rolünü üstlenerek bölgemizde ülkemizi içinden çıkılmaz sorunların içine sürüklemektedir. Milletimiz etnik, din ve mezhep temelinde ayrıştırılmaktadır.

Çözüm bellidir; Türkiye kendini bekleyen saldırı ve tehlikelerden korumak için güçlü olmak ve birliğini sağlamak zorundadır. Tıpkı Kurtuluş Savaşı yıllarında olduğu gibi Türkü, Kürdü, ve her türlü inançtan insanları olarak antiemperyalist temelde birleşmek ve kenetlenmek, ordusunu etkisizleştirmek değil güçlendirmek ve sahip çıkmak zorundadır.

Bölgemizde emperyalist tertipler ve kargaşalıklar yaşanırken emek örgütlerinin bu duruma sessiz ve seyirci kalması kabul edilemez bir durumdur. Emperyalistlerin ülkemizin bağımsızlığına ve bütünlüğüne yönelik saldırıları, emekçilerin çıkarlarına, kazanılmış hak ve kazanımlarına yönelik saldırıları da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle emek mücadelesi ve vatan savunması birlikte yürümektedir.

Önümüzde duran acil görev tüm sendikaları ve demokratik kitle örgütlerini somut talepler etrafında toplamak ve kötü gidişata dur diyecek emek mücadelesini yükseltmektir.

Diyarbakır’da şehit edilen 13 askerimizin katillerini ve emperyalizmi bir kez daha lanetliyor ve tüm milletimize başsağlığı diliyoruz.

BİRLEŞİK BÜRO-İŞ SENDİKASI
MERKEZ YÖNETİM KURULU

Sosyal Medyada Paylaş