BASIN
BİLDİRİSİ
25.06.2020
FERMAN İLE EMEKÇİ
MEMURDAN VERGİ ALINIYOR.
24
Haziran 2018 seçimleri ile kamufle edilmiş adı Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi
olsa da esas itibariyle TBMM’nin ve
halkın iradesinin yok sayıldığı yönetim biçimine geçmiş olan Türkiye’de bu sistemin emareleri olan ferman ile vergi toplama başlamış olup artarak
devam etmektedir.
Ferman örneği vermek gerekirse;
24
Mayıs 2020 tarih ve 31136 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı
ile 13/07/1956 tarih ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunun 33. Maddesinde yer
alan banka ve sigorta muamemeleri vergilerinin oranları düzenlenmiştir. Yasal
bir düzenleme yapmadan idari bir karar ile
değerli bir maden olan altın kambiyo olarak tanımlanarak altının satış
işlemlerinde vergi oranı binde ikiden
yüzde bire yükseltilmiştir.
Üç
gün sonra;
27
Mayıs 2020 tarih ve 31137 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 311 Seri No’lu
Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin “Genel Yönetim Kapsamındaki kamu idarelerinin
tek işveren olarak değerlendirilmesi” başlıklı 20 nci maddesinin 4 üncü ve 5
inci fıkraları ile genel yönetim kapsamında bulunan kamu idareleri ile bu
idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarda (ticaret şirketleri
hariç) çalışan personelin, yıl içerisinde bu kapsamdaki diğer kurum ve
kuruluşlardan da ücret alması veya bu kapsamdaki diğer bir kurum ve kuruluşa
nakil olması durumunda, elde ettikleri ücretler tek işverenden alınan ücret
olarak değerlendirilmiştir.
Söz
konusu tebliğin 4 ve 5 inci fıkraları aşağıda belirtildiği gibidir.
(4) Bu gelişmeler doğrultusunda, genel
yönetim kapsamında bulunan kamu idareleri ile bu idarelere bağlı, ilgili ve
ilişkili kurum ve kuruluşlarda (ticaret şirketleri hariç) çalışan personelin,
yıl içerisinde bu kapsamdaki diğer kurum ve kuruluşlardan da ücret alması veya
bu kapsamdaki diğer bir kurum ve kuruluşa nakil olması durumunda, elde
ettikleri ücretler tek işverenden alınan ücret olarak değerlendirilecektir.
(5) Aynı yıl içerisinde birden fazla kamu
kurumundan çeşitli adlarla ücret alan personel bulunduğu gibi atama, nakil ve
benzeri sebeplerle bir kurumdan diğer bir kuruma geçen personel de
bulunmaktadır. Bu çerçevede, genel yönetim kapsamındaki idareler ile bu
idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlar (ticaret şirketleri
hariç), bu idarelerde çalışanların ücretlerinin vergilendirilmesinde tek
işveren olarak değerlendirilecektir. Genel yönetim kapsamındaki idareler ile bu
idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarda (ticaret şirketleri
hariç) çalışan personelin, aynı yıl içerisinde atama, nakil ve benzeri
sebeplerle tek işveren olarak değerlendirilen diğer bir kuruma geçmesi veya
birden fazla kurumdan ücret geliri elde etmesi durumunda, bu personelin elde
ettiği ücret gelirlerinin toplamı, kümülatif matrah esas alınmak
suretiyle vergilendirilecektir. Diğer idareler ile kurum ve kuruluşlardaki
ücret matrahı, Hazine ve Maliye Bakanlığı e-bordro programından veya diğer
idare ile kurum ve kuruluştan temin edilebilecektir. Bu idarelerde çalışanların
tevkif yoluyla vergilendirilmiş tek işverenden aldıkları bu ücretleri 193
sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde
yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aşmaması halinde, bu gelirler için
beyanname verilmeyecektir.
Yasal bir düzenleme yapmadan fermansı bir karar ile bir
kamu emekçisi aynı veya farklı birden çok kamu kurumundan maaş, döner sermaye
geliri, fazla çalışma ücreti gibi gelir
elde etmesi durumunda bu gelirlerinin kümülatif toplamı baz alınacağından 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 103 üncü maddesinde
yazılı artan oranlı vergi dilimine daha erken girerek daha fazla vergi ödemek
zorunda kalacaktır.
Bu düzenleme Anayasamızın 73. Maddesine göre “Vergi,
resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya
kaldırılır.” hükmüne aykırıdır.
YANDAŞIN
VERGİSİNİ MİLLETİN SIRTINA YÜKLEYENLER GÖZÜ EMEKÇİ MEMURUN ÜCRETİNE DİKMİŞ.
11
Nisan 2020 tarihli 31096 sayılı resmi Gazetede yayımlanan 2393 sayılı
Cumhurbaşkanı kararı uyarınca 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT)
Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı
Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile 233
sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında
bulunan Adalet ve Kalkınma Partililerin (AKP) ek gelir kaynağı olan, arpalık
olarak bilinen KİT’ler de görevli yönetim, denetim, tasfiye kurulu
üyeliklerinin ücretleri belirlenmiş bulunmaktadır.
Söz konusu kararın 4.maddenin 3 numaralı
fıkrasına göre “Birinci ve ikinci fıkralarda geçen aylık ücret ve
ek ödemenin her türlü vergi ve kesintiler (uhdesinde kamu görevi bulunan
yönetim, denetim veya tasfiye kurulu üyelerinin birinci ve ikinci işverenden
aldıkları ücretleri birleştirmek suretiyle ödemeleri gereken ilave gelir
vergisi dahil) ilgili kuruluş tarafından ödenir.”
Bu
düzenleme içerisinde Varlık Fonunun portföyünde bulunan Vakıfbank, Halk
Bankası A.Ş, Ziraat Bankası, Türk Hava Yolları, Çay-Kur, Botaş, TCDD gibi
KİT’ler bulunmaktadır. Vakıfbank Yönetimine atanan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı
Hamza YERLİKAYA, Halkbank Yönetim Kuruluna atanan RTÜK Başkanı Ebubekir ŞAHİN gibi
bir kaç yerden maaş alan Saray’a yakın bürokrat ve
siyasetçilerin vergisini millete ödetenler gözü emekçi memurun ücretine dikmiş.
Büro-İş
Sendikası olarak hukuka açıkça aykırı olan 311 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel
Tebliği'nin “Genel Yönetim Kapsamındaki kamu idarelerinin tek işveren olarak
değerlendirilmesi” başlıklı 20 nci maddesinin 4 üncü ve 5 inci fıkraları ile
ilgili yaşanacak mağduriyetlerin önüne geçebilmek adına Sendikamız yürütmeyi durdurma
talepli olarak Danıştay'da dava açma kararı almıştır.
Kamuoyunun
bilgisine sunarız.
Büro-İş
Sendikası Merkez Yönetim Kurulu