İstanbul Barosu'nu İcra Müdürlükleri ile ilgili paylaşımından dolayı kınıyoruz.

BASIN BİLDİRİSİ

05 Aralık 2020

İstanbul Barosu resmi sosyal medya hesabı twitter üzerinden 4 Aralık 2020 tarihinde yapmış olduğu paylaşımda; İcra Müdürlüklerinde yaşanılan sorunlar ile ilgili (Tutanak, daire numarası, memur bilgisi, olay tarih ve saati, talep ekran görüntüleri vb.) belge bilgilerin duyurulan Whatsapp numaralarına gönderilerek şikayetlerin yapılacağı yönünde üyelerine talihsiz bir çağrı yapmış bulunmaktadır.

Öncelikle belirtmek isteriz ki, alternatif çoklu baro kurulması sürecinde tek baro uygulamasını desteklemiş bulunmaktayız ve bu düşüncemizden kişilere bağlı kalmadan kurumsal olarak asla taviz vermeyiz.

1136   sayılı Avukatlık Kanunu’nun 76. Maddesinde “Barolar; avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlâkını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.“ şeklinde Baroların kuruluş ve nitelikleri tanımlanmış bulunmaktadır.

Şikayet hakkı; kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Dolayısıyla yalnızca hak sahibi tarafından kullanılır, mirasçılara intikal etmez. Şikayet hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğunu en iyi bilmesi gereken İstanbul Baro’su yetkililerinin bu tarz bir paylaşım yapması yetersiz ve basiretsizliğinin göstergesidir.

Ekonomi yönetiminin beceriksizliği yanında Kovid-19 pandemisinin olumsuz etkileri sonucu İcra dosya sayılarının ülkemizde arttığı bir gerçektir. Bu artışa bağlı olarak gerek pandeminin etkisi gerekse yıllardan beri var olan personel eksikliği sonucu mevcut çalışanların iş yükü de oldukça artmış bulunmaktadır. İcra dairelerinde yaşanan sorunların sorumlusu yeterli personeli sağlamayan ve gerekli tedbirleri almayan Adalet Bakanlığı ve hükümettir.

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu kapsamında Birleşik Kamu-İş Konfederasyonuna bağlı Adalet Bakanlığı’ nın da içerisinde bulunduğu ve örgütlü olduğu Büro, Bankacılık ve Sigortacılık Hizmet iş kolunda faaliyet gösteren Büro-İş Sendikası olarak;

Hiçbir kişi/kuruluşun sınırlarını aşarak yargı üzerinde vesayet kurmasını kabul etmiyoruz ve kamu çalışanları olarak buna müsaade etmeyeceğiz.

Adalet hizmetinin bir paydaşı olarak gördüğümüz İstanbul Barosunun bu tarz paylaşımını doğru bulmadığımızı belirtir tüm yargı çalışanlarından bir an önce özür dilemesini bekleriz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Sosyal Medyada Paylaş