LAİKLİK KARŞITI MECLİS BAŞKANINI İSTİFAYA DAVET EDİYORUZ!

Laiklik ilkesi, Türk Devriminin vazgeçilmez bir unsurudur. Atatürk’ün Cumhuriyet anlayışının temelini oluşturan laiklik bu ülkenin temelini oluşturmaktadır.  Mahkeme kararıyla suçu sabit AKP, 3 Kasım 2002’den beri Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerini, Cumhuriyetin kazanımlarını ortadan kaldırmanın odağı olmaktadır. Siyasal iktidarın en tepesinden en alt kademelerine kadar Anayasanın laiklik ilkesine ters düşen eylem ve açıklamalarının ardı arkası kesilmemektedir. Bu kez de TBMM Başkanı İsmail Kahraman yaptığı açıklama ile laikliği kaldırmaktan bahsetmektedir.

Anayasa ve kanunlarla seçilen TBMM Başkanı Kahraman’ın temsil ettiği makama yakışmayan açıklamaları şu şekildedir: “Laiklik bir kere yeni anayasada olmamalıdır. Dünyada üç anayasa da laiklik var. Fransa, İrlanda, Türkiye. Tarifi de yok. Böyle bir şey olmamalı. Dindar anayasa meselesinden Anayasamızın kaçınmaması lazım. Dini olarak bahsetmesi lazım…Yeni ve dindar bir anayasa olmalı.”

Türkiye Cumhuriyeti Devletinde; “kuvvetler ayrımı” bulunmaktadır. Yasama TBMM, Yürütme Hükümet, yargı ise bağımsız mahkemelerdedir. Tarafsız olması gereken Meclis Başkanı bulunduğu makamın gereğini yapmamakta, temsil ettiği siyasal düşünceyi ortaya koymaktadır. Bu nedenle AKP’nin yapmak istediği “Anayasa’nın sözcülüğünü üstlenmektedir.  Halbuki, Milli iradenin temsil edildiği değerli makamın başı Anayasanın, laiklik ilkesine ve Cumhuriyet devrimlerine karşı suç işlemiştir. Oysa TBMM’de görev yapan bütün milletvekilleri Anayasamızın Madde 81. Maddesi gereğince “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa’ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine” ant içmişlerdir. Yani başta TBMM başkanı namusu ve şerefi üzerine korumak için ant içtiği Anayasa ve onun temel ilkelerine saldırarak yeminini çiğnemektedir.

Ülkemiz,  Anayasa’nın başlangıçta belirtilen temel ilkelerinin dayalı değiştirilmesi teklif dahi edilemez demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.  Laiklik ve Cumhuriyet vazgeçilmezimizdir.  Laiklik; Türkiye Cumhuriyetinin ve vatandaşlarının güvencesidir. Laiklik; din, ırk, inanç, mezhep ayrımı gözetmeksizin vatandaşların inançlarına saygı gösterilmesidir.

Bu nedenle; laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü demektir. Laik Türkiye’ye, laik eğitime, laik yaşama zarar verenlere karşı mücadele elbet yapılacaktır.

Büro-İş olarak; Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bugüne kadar gericiler, hilafet yanlıları ve şeriata özlem duyan, Cumhuriyete kast eden düşmanlar her zaman olmuştur. Ancak Anayasayı “dindar ve kindar” yapmanın peşinde koşan bir TBMM Başkanı ne görülmüştür, ne de duyulmuştur. Namusu ve şerefi üzerine ettiği milletvekilliği yeminine aykırı olarak başta laiklik olmak üzere Atatürk ilke ve devrimlerine karşı sergilediği saldırı niteliğimdeki sözleri nedeniyle Karaman’ın istifaya davet ediyoruz.   Tüm halkımızı Cumhuriyet ve laikliğe sahip çıkmaya davet ediyoruz.

BÜRO-İŞ

MERKEZ YÖNETİM KURULU

Sosyal Medyada Paylaş