Limon Gibi Sıkılıp Posamız Çıkarıldı.

Vatandaşı ve emekçileri limon gibi sıkıp posasını çıkaran yağmur gibi gelen ve gelmekte olan zamları protesto etmek ve taleplerimizi gündeme getirmek için Limon Sıkma eylemi yaptık.

Genel Başkanımız Alay HAMZAÇEBİ’nin yaptığı basın açıklamasını Tüm Yerel-Sen Genel Başkanı Sn. Arap MUCUR, Konfederasyonumuz önceki dönem Genel Örgütlenme Sekreteri Sn. Hasan KÜTÜK katılarak destek vermişlerdir.

Sen getiren basın açıklamamızın Fox TV Ana Haberde ve Halk Tv’de  yayımlanan görüntülerini izlemek için tıklayınız.

 

Fox TV Ana Haber  https://www.youtube.com/watch?v=K7RcQoPy02o

Halk TV    https://www.youtube.com/watch?v=OmKE_flZTuM

 

Basın Açıklamamızın Tam Metni:


BASIN AÇIKLAMASI

12.03.2022-ANKARA

 

Değerli Basın Emekçileri;

Sözlerimize başlamadan önce bugün İstiklal Marşımızın kabulünün 101. Yılı. Bu vesileyle Ebedi Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy başta  olmak üzere  milli mücadele kahramanlarımızı saygıyla ve rahmetle anıyor şükranlarımızı sunuyoruz.

İstiklal marşımız Korkma diye başlar. Bizlerde Büro-İş Sendikası olarak korkmuyoruz, korkmadan  ülkemize, geleceğimize sahip çıkmak için haksızlıkları ve taleplerimizi gündeme getirmeye devam edeceğiz.

Gün geçmiyor ki artan zamlar karşısında her geçen gün satın alma gücümüz düşmesin. Dar gelirli gurubunda bulunan emekli, dul, yetim, maaşları ile geçinebilmek artık mümkün değil. Biz kamu emekçileri de fazlasıyla bu zam furyasından payımızı alıyoruz. Artan fiyatlar karşısında ocak ayında verilen zamlar önceki satın alma gücümüzü karşılamıyor.

Akaryakıt ve enerji fiyatlarına yılbaşından bu yana % 94 zam gelmiş.

Dolayısıyla zorunlu temel gıda ve tüketim maddeleri başta olmak üzere her şeye tepeden tırnağa en az aynı oranda zam gelmiş oluyor.

Çok Kıymetli Basın Emekçileri;

Akp iktidarının üretim politikası yoktur;  talan politikası vardır. Güncel güzel bir örnek vermek istiyoruz.

Daha dün gibi hatırlıyoruz. Türk Telekom’un satış hikayesini. Hatırlamayanlara da hatırlatmak isteriz.

Stratejik olarak çok önemli ve tekel konumunda olan Türk Telekom 2005 yılında Lübnanlı Hariri ailesine Türk Bankalarından aldığı kredi ile  % 55 hisse satılıyor.

Şimdi ise Varlık Fonu, bankaların rehinli alacaklarına karşılık 1.6 milyar dolar borçlanarak bankalardan % 55 hisseyi geri alıyor.

Türk milletini 10 milyar dolar soyan Hariri ailesinden hesap sorup tahsil etmek varken, Türk Telekom’un hisselerinin geri alınması ve batık borçların kabullenilmesi bu milletin sırtına çifte külfet yüklemektir.

Saygıdeğer Basın Emekçileri;

Akp iktidarının refah değil; yoksulluk politikası vardır, halkı açlıkla terbiye etme politikası vardır.  AKP öncesi, kendi kendine yeter diye hep övündüğümüz güzel ülkemizin tarımı dışa bağımlı hale getirldi.

Ayçiçek yağı konusuna özellikle değinmek istiyoruz.

5 litre Ayçiçek yağının fiyatı olmuş 250-TL.

Yağsız bir mutfak düşünebilir mi.?

Sadece Trakya tüm ülkenin Ayçiçek yağı ihtiyacını karşılayabilecekken bugün tarlaları betona gömen rantçı zihniyet sayesinde dışa bağımlı hale geldik. Yağı bitirenler, bu günlerde zeytinlikleri imara açıp zeytini de bitirecekler.

Ülkenin ballı kaymağını yiyenler, bugünü de yarını da garanti olanlar; yağsız yemek olur, yarınsız Türkiye olmaz diyor. Yağsız yemek olur da mazotsuz, benzinsiz araba olur mu.? Püskevitsiz çay olur mu.?

Tarımı bitirip yağı ithal eden ülkenin yarını da olmaz.

Porsiyonları küçültmüştük. Yağsız yemek olur diyenlerden, Yandaş kanallardan yağsız yemek tarifi, Yağsız menemen, Yağsız patates kızartma tarifi,

Diyanet işlerinden de yağsız yemek fetvası,

Askıda ekmekten sonra askıda çiçek yağı kampanyası

Bekliyoruz.

Milli yemeğimiz menemen de emekçiler ve dar gelirliler için artık lüks olmuştur.

 Akp iktidarı; Bu ülkenin zengin topraklarının halkını, fakir halk haline getirmiştir.

Milyarlarca doları bulan Lübnanlı Hariri ailesinin borçlarını kabullenene kadar, Verin bu parayı çiftçimize. Nisan ayı geliyor, Ayçiçeği eksin. Hem çiftçimiz kazansın hem de halkımız ucuz Ayçiçek yağı alabilsin, sağlıklı beslenebilsin.

Geçiş garantili köprü, otoyol, tünel sahibi yandaş müteahhitlere,  parasını faize yatıranlara garanti vereceğinize üreten çiftçiye garanti verseydiniz, Hasta garantili şehir hastanelerini işleten yandaşlara garanti verene kadar; millet işsizlikten, yoksulluktan kırılırken vasıfsız yandaşlara 3- 5 maaş verene kadar, doktorlarımıza emeğinin karşılığını verseydiniz bugün bu sefil duruma düşmüyor olacaktık.

“Beni Türk hekimlerine emanet edin.” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün anlayışından, giderseniz gidin anlayışına geldik. Çiftçi anasını alıp şehire gitti, tarım bitti. Şimdi de yetişmiş doktorlarımız giderse sağlık sistemimizde bitecek.

 İşte çöküşün sebebi bu zihniyettir.

Şimdi anladık neden en az üç çocuk yap dediklerini.

Çocuğun biri Sabah ekmek kuyruğu,

Diğeri Öğlen yağ kuyruğu,

Ötekisi Pazar dağılınca bozulmuş atılan sebzeleri toplama kuyruğu içinmiş.

Değerli Basın Emekçileri

Buradan hükümete sesleniyoruz.

Elektrik, doğalgaz, köprüler, tüneller, otoyollar, eğitim ve hastaneler  kamulaştırılmalı.

Liyakatın, aklın ve bilimin esas alındığı planlı üretim ekonomisine geçilmeli, milli tarım, sanayi ve enerji politikaları oluşturulmalı.

Hatırlarsınız Devlet Planlama Teşkilatımız vardı. Kapattılar.  Şu anda ülkenin planı, programı yok; raydan çıkmış tren gibi gidiyor.

Bir yıl önce tavuk aldığımız fiyata, bu yıl yumurtasını alamıyoruz.

Bir yıl önce kıymasını aldığımız karnıyarığın bu yıl patlıcanını alamıyoruz. Bu gidişle seneye hiç birini alamayacağız.

Zam istemiyoruz, yaptığın zamları geri al. İsteğimiz insan onuruna yaraşır bir ücret.

Yapılan yüksek zamlar, vatandaşın limon gibi suyunu sıkıp posasını çıkarmıştır. Zamları, yoksulluğu, sefaleti limonlarımızı sıkarak protesto ediyoruz.

Sosyal Medyada Paylaş