BASIN
AÇIKLAMASI
04
Ocak 2021
Bugün
TÜİK tarafından açıklanan 2020 yılı yüzde 14,60 enflasyon oranı, yandaş ve hükümet odaklı tuzu
kuru olanların enflasyonu olup memur ve emeklileri açlık sınırına doğru daha da
yaklaştıran sahte bir orandır.
2021
Bütçesinden memura çalışana hiçbir şey verilmediği gibi elimizde olanlarda hem
TÜİK’in katkılarıyla hem de vergi ve zamlar ile elimizden alınarak milyarlarca
vergileri silinen, üstüne milyarlarca teşvikler verilen yandaş sermayeye
aktarılmaktadır.
Hem
Türkiye, hem emekçiler beşten büyüktür.
Bugün
en sarı sendikaların bile yandaş olmasından dolayı etini kemiğini sıyırarak
hesaplamış olduğu yoksulluk sınırı 8.165-TL’yi geçmiş bulunmaktadır. Bu
yoksulluk sınırı bile baz alınsa asgari ücrete yapılan % 21’lik artış ile
2.825-TL 90 Kuruş ücret, Konfederasyonumuz Birleşik-Kamu-İş’in açıkladığı
3.145-TL olan açlık sınırının altındadır. Bu haliyle asgari ücret; insan
onuruna yakışmayan kölelik sistemi ücretidir.
Asgari
ücretin yeterli olmadığını, bu ücretle çalışan emekçilerin insan onuruna
yaraşır şekilde daha yüksek bir ücreti hakettiklerini belirtmekle beraber son yıllarda asgari ücrete yapılan zam
oranları ile 3, 5 yıla kalmaz yıllarca okumak, kendini geliştirmek için para, zaman ve emek harcamış, dirsek
çürütmüş memur maaşları ile asgari ücret
eşitlenmiş olacaktır.
İstanbul-İzmir
Otoyolu'nda 2020'de 292 lira olan geçiş ücreti 367 liraya yükseltilmiş
bulunmaktadır. 367 TL otoyol parası, 400-TL yakıt parası ile İzmir-İstanbul
arası 800 Liraya yaklaşmış oldu.
Şu an uçak ile İstanbul-İzmir arası 195 TL. Bu nasıl bir düzendir.? Yol mu
yapılıyor yol mu bulunuyor.? Birisi
çıkıp bizlere izah etsin. Madem enflasyon % 14,60 neden
geçiş garantili köprü ve yolların ücretleri % 26 artırılıyor. 10-12 lira olan Yumurta olmuş
30 lira, 35 lira olan Ayçiçek Yağı bir yıl geçmeden olmuş 80 Lira. Bir çok zorunlu gıdada artışlar % 100’den
fazla. Bir mutfak sıvı yağsız, yumurtasız, peynirsiz, zeytinsiz düşünülebilir mi.? Bunun yanında elektrikten doğalgaza ulaşıma
bütün temel tüketim ve ihtiyaç maddelerine tepeden tırnağa zam gelmişken
açıklanan bu enflasyon oranı emekçinin aklıyla dalga geçmektir.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonuna göre halkın
gerçek enflasyonu % 30’dur. Normal bir memur 8.165-TL olan yoksulluk sınırının
altında çalıştırılmaktadır. Bu ne kabul edilebilir bir durum ne de insanidir.
Emeğimizi
sömüren kalbi kurumuşların, emekçiye kuru ekmeği reva görmesini kınıyoruz. Bu
ülkede bir tuzu kurular var bir de kuru ekmeğe muhtaç olanlar. Hakkımızı yiyen
tuzu kuruların sayesinde, kuru ekmeğe muhtaç bırakılanların karnı doymuyor.
Yandaş Tok, Memur Aç,
Bu
kapsamda geçmiş yıllardan kayıplarımızda dikkate alınarak;
2010
yılında asgari ücret 544-TL, en düşük memur maaşı 1.254-TL iken asgari ücretin
en düşük memur maaşına oranı % 44’ dür. 2021 yılında Asgari Ücretin 2.825 Lira
olduğu dikkate alınırsa en düşük memur maaşının 6.420-TL olması gerekir. En düşük memur maaşı ile en yüksek memur
maaşı arasında ki makasın fazla açılmaması adına oransal olarak değil memura
2.400-TL seyyanen zam yapılması gerekmektedir.
193
sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 121. Maddesine göre Ticari, zirai veya
mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile kurumlar
vergisi mükelleflerine uygulanan % 5
vergi indirimi ücret geliri elde eden emekçilere de uygulanmalı ve düşük ücret
geliri elde edenler için vergi oranı % 10’da sabitlenmelidir.
3600
ek gösterge sözü yerine getirilmeli,
Memurun
almış olduğu tazminat benzeri ek ödemeler emekliliğe sayılmalı.
Asgari
ücret vergi dışı bırakılmalı, bu tutar
diğer emekçilerin gelir vergisinden istisna edilmelidir.
Yiğit
Muhtaç Olmuş Kuru Soğana,
Memur
Muhtaç Olmuş Kuru Ekmeğe
Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.