ORANTISIZ GÜÇ ve ŞİDDETE BÜRO-İŞ’TEN SUÇ DUYURUSU

Hukuka aykırı emri verenler için, halka saldırı niteliğindeki bu müdahaleler suç oluşturduğu gibi, bu durumun hukuksuz emri yerine getirenleri, gaz kapsüllerini mermi olarak kullananları da sorumluluktan kurtarmayacağı bilinmelidir.

T.C.
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

İstanbul Taksim Gezi Parkı’yla ilgili dava sonucu beklenmeksizin, Başbakan tarafından bu alana yönelik bir projenin mutlaka ve ısrarla sonuçlandırılacağı ifade edildiğinden, yaşanabilir çevre hakkından hareketle ağaçların kesilmesini ve AVM yapılmasını demokratik hak kullanımı kapsamında protesto eden her yaştan duyarlı insanlara yönelik, haksız, hukuksuz, keyfi, müdahalelerin yapıldığına, Büro-İş Sendikası olarak İstanbul’da, Ankara’da ve İzmir’de hayretle ve kaygıyla tanık olduk.

Bu haksız eylem ve işlemlere karşı yurdun heryerinde demokratik tepkilerin ortaya konulması bağlamında, temel hak ve özgürlük kullanımı yoluyla herkes tepkilerini demokratik hukuk devleti kuralları çerçevesinde gerçekleştirmiş olmasına rağmen, ortaya çıkan çeşitli maddi saldırı olayları fırsat bilinerek, hatta ilgisiz kişilere atfedilerek, eylemde bulunan bütün kitlenin demoktratik hakkının kıstlanmasına yönelik işlemler yapılması yoluna gidilmiştir.

Hukuka aykırı emri verenler için, halka saldırı niteliğindeki bu müdahaleler suç oluşturduğu gibi, bu durumun hukuksuz emri yerine getirenleri, gaz kapsüllerini mermi olarak kullananları da sorumluluktan kurtarmayacağı bilinmelidir.

12 Eylül kalıntısı anti demokratik Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası kullanılarak hukukun, egemenlerin elinde, halka yöneltilen bir silaha dönüştürüldüğü, bu olayda da bir kez daha görülmüştür.

Haksız, hukuksuz her türlü sınırlamayı aşan bu müdahale, demokratik hukuk devletinin varlığının kişilere göre işlediğini, yani Cumhuriyetin bu anayasal niteliğinin içinin boşaltıldığını da göstermiştir. Bir taraftan gaz fişeği uygulanmasının orantısızlık olduğunu Cumhurbaşkanı, başbakan, ilgili bakanlar yani tüm siyasi sorumlular açıklamasına rağmen (ulusal medyada bu açıklamalar yer almaktadır), öte taraftan bu açıklamaların gereği yerine getirilmemiş, tam aksine topluluğa karşı doğrudan ya da topluluğun üzerine düşecek biçimde gaz fişeği atıldığı, bu durumun hukuksal çerçeve dışına çıkan güç kullanımı boyutuna varıp, olası kastı bile aşan bir durum yarattığı, yaralamalara dahi neden olduğu 02.6.2013 tarihinde bizzat mahallinde görülmüştür.

Gaz fişeği kullanılmayacağı açıklamalarına rağmen gaz fişeğinin kullanılması, temel hak ve özgürlüklerin (gözaltılar da dahil) koşulları olmadan ve orantısızca kısıtlanması, hukuka aykırı tüm bu ve benzeri uygulamalar karşısında, herkesin demokratik hak ve özgürlüklerini kullanabilmeleri için Ankara Emniyet Müdürü’ne görüşme talebimiz iletilmiş, talebimiz yanıtsız kalmış, polisin eylemleri bu süre içinde de devam etmiştir. Tüm bu sürede Ankara Valisi Alaatin Yüksel ve Ankara Emniyet Müdürü Kadir Ay, ilgili mevzuat uyarınca hareket etmediklerinden veya hukuka aykırı emri yerine getirdiklerinden adli (ve ayrıca idari/bu yönden gereği için ise soruşturmanın varlığının kurumlarına bildirilmesi gerekmektedir) sorumlulukları bulunmaktadır. Bu sorumluluk görevde yetkiyi kötüye kullanmak, yaralama, kişi özgürlüğünü ihlal suçlarını ortaya çıkarmıştır.

Büro-İş Sendikası olarak;
Halkın Anayasa ile güvence altına alınan haklarına karşı yapılan bu haksız, hukuksuz, orantısız, saldırı niteliğindeki polisiye eylemler sonucunda ortaya çıkan görevde yetkiyi kötüye kullanma, yaralama, kişi özgürlüğünü ihlal ve soruşturma sırasında ortaya çıkacak diğer suçların cezasız kalmaması için, Ankara Valisi Alaattin Yüksel ve Ankara İl Emniyet Müdürü Kadir Ay hakkında, ayrıca soruşturma sırasında sorumluluğu ortaya çıkacak diğer kamu görevlileri hakkında,
Yine bu hukuk dışı sürecin başlatılıp sürdürülmesi konusundaki sosyal medyada yer alan beyan ve eylemleri de gözetildiğinde, anılan kişilerin eylemlerine iştirak eden, kişilerin hak kullanımının kısıtlanması konusunda iradesini açıkça ortaya koyan, trafik düzenlemesi ve benzeri konularda halkın bu haklarını kullanabilmeleri yolunda gerekli kararları almaktan uzak durarak, görevde yetkiyi kötüye kullanma, yaralama, kişi özgürlüğünü ihlal ve soruşturma sırasında ortaya çıkacak diğer suçlarının cezasız kalmaması için, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek hakkında,
Suç duyurusunda bulunduğumuzu belirtiyor,
Anayasa hükümleri gözetildiğinde, yaptıkları açıklamaların aksine polis üzerinde kanun dışı emirlerini uygulatan ve gaz fişeği atılmasını durdurmayan hükümetin, bu bağlamda da Başbakan’ın ve İçişleri Bakanı’nın demokratik hukuk devleti kuralları çerçevesinde hukuki, cezai ve siyasi sorumluluğunun da söz konusu olduğunu ifade ediyoruz.
Olayla ilgili tüm kanıt ve kayıtların, ilgili medya kuruluşlarından da toplanmasını, ihbarın bir tarafını kolluğun oluşturması ve suçlamanın niteliği gözetilerek, soruşturmanın bütünüyle Başsavcılık eliyle ve de yeterli sayıda Cumhuriyet savcısı görevlendirilerek bizzat yürütülmesini talep ediyoruz.

Büro-İş Sendikası her zaman demokratik hakların kullanılmasını engelleyen müdahalelerin takipçisi olacaktır.
Saygılarımızla. 03.06.2013

BÜRO-İŞ SENDİKASI
GENEL BAŞKANI
Haydar ŞAHİNDOKUYUCU

Sosyal Medyada Paylaş