Daha güçlü bir BÜRO-İŞ için, daha demokratik ve içinden geçtiğimiz kriz ortamında daha ekonomik olunması yolunda ki tüzük önergelerini gerçekleştirmek amacıyla 28 Ekim 2018 Pazar günü, Ankara Gürkent Otelinde 3.Olağanüstü Tüzük Genel Kurulumuzu gerçekleştirdik. Ülkemiz,Emeğimiz ve geleceğimizle ilgili hararetli konuşmaların yapıldığı, sonunda ümitlerin tazelendiği genel kurulunun sonuç bildirgesinde

“Ülkemiz  derin bir ekonomik krizin etkisindedir. Halkımız ağırlaşan ve gittikçede ağırlaşacak olan yaşam koşulları altında ezilmekte, krizin yıkıcı etkilerine karşı siyaset kurumu yetersiz kalmaktadır.

Ekonomik krizin temelinde yatan neoliberal kapitalizm ve onun sömürüsünün sürdürülebilmesi için yürütülen baskıcı yönetimsel yaklaşımlardır. Son yıllarda giderek artar bir biçimde kamu adeta tasfiye edlmiş,halk yararına olan kamusal hizmetler terk edilmiş,sermayenin orantısızca kayrıldığı, başta grev ve örgütlenme özgürlüğü olmak üzere en temel hak ve hürriyetlerin kısıtlandığı bir tablo yaratılırken; süreç kamucu üretim eknomisi yerine ithalata dayalı, beton ekonomisine evrilmiştir.

Siyaset kurumu “kuşa bak” anlayışla hareket eden yandaş basının peşine takılmış, halkın çıkarlarını savunmaktan çok uzaktadır. Kamusal hizmetlerin, Ulusumuzun varının yoğunun sermayeye peşmeş çekilmesi, adeta yağmacı bir zihniyetle doğamızın yağmalanması karşısında; bugün için halkımızın çıkarlarını savunacak güçte bir siyasal ya da sendikal mücadele hattının olgunlaşması mümkün görünmemektedir.

Büro-İş olarak mevcut iktidarı uyarıyoruz; krizin giderek kabaran faturası, gerçek ücretlerde ki yaşanan büyük kayıplar, yaşama koşullarının önümüzdeki aylarda dahada ağırlaşacak olması; Ülkemizi iyiden iyiye yangın yerine çevirecek olası gelişmeleri tetikleme ihtimalini giderek kuvvetlendirmektedir.

Önerimiz ücretler genel seviyesinin yoksulluk sınırına yükseltilip, asgari ücretten ve temel gıda maddelerinden alınan vergilerin kaldırılması ve ücret kayıplarının karşılanması ve üretime dayalı kamucu ekonomik modelin uygulanmasıdır.

Emperyalizmin ekmeğine yağ sürecek, birliğimizi ve dirliğimizi bozacak her türlü olasılığın bertaraf edilmesi, halkımızın sorunlarının çözülmesi siyaset kurumdan tutun da, emek ve sermaye çevrelerine kadar tüm kesimlerin göstermelik ve şov amaçlı olarak değil kalıcı çözümler üretmek amacıyla samimi bir şekilde bir araya gelmesiyle mümkündür.

Üretimden yana, hakça bölüşen, halktan yana, kamucu politakaların uygulanma zorunluluğunu siyaset kurumunun, ülkeyi yönetenlerin anlayabilmesi için daha ne gerekmektedir?

BÜRO-İŞ Ebedi Liderimiz, değişmez Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün izinde, onun aydınlanma mücadelesinden, emekten ve alın terinden aldığı güç, Türk Ulusuna olan inacı ve başka Türkiye olmadığı ve hepimizin aynı sandalda olduğunun bilinciyle; Ezber bozmadan, emperyallerin oyunu bozulmayacaktır diyor; gelin ezberleride, emperyalleri, krizleride birlikte bozalım diyoruz.”

görüşlerine yer verildi.