TÜRKİYE’NİN KARA GÜNÜ: SOMA

Dün öğlen saatlerinde Manisa Soma’da maden ocağında yaşanan felakette şu ana kadar 200’ü aşkın vatandaşımızın yaşamını kaybettiğini, yüze yakın yaralı olduğunu, maden ocağında halen kurtarılmayı bekleyen 200 ilâ 300 işçinin bulunduğunu büyük bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz.

Göz göre göre gelen felaketler kaza değildir. Bugün Soma’da yaşananlar da maalesef ne ilktir, ne yazık ki zihniyetler değişmediği sürece son da olmayacaktır.

Sadece 2013 yılı içinde, sadece Soma’da yaşanan binlerce kez yaşanan maden kazaları, zehirlenme, yanık ve göçük olaylarına zerre kadar dikkat ve özen gösterilmediği içindir ki, hiçbir ders alınmadığı içindir ki bugün bu büyük facia ile ülkece karşı karşıya gelmiş bulunuyoruz!

Bir maden kentinde devlet hastanesinde yanık servisinin bulunmamasından tutunuz, maliyetleri düşürmek adına işçinin, emekçinin alınterinden, malından ve kanından esirgenen asgari güvenlik tedbirleri ve önlemler alınmadığı içindir ki bugün bu facia ile karşı karşıya durumundayız!

Mecliste muhalefet partilerince bu vahim sorun gündeme getirilmek istendiğinde, makara yapan siyasiler tarafından görüşülmesi dahi reddedildiği içindir ki bugün bu facia ile karşı karışıyayız!

Emeğin ve alınterinin taşeronlaştırıldığı, iş güvenliğinin hiçe sayıldığı, 15 yaşında gencecik çocuklarımızın kaçak işçi olarak çalıştırıldığı, madende kaç işçinin bulunduğunun dahi net bir şekilde ifade edilemediği, emekçi kardeşlerimizin mübarek naaşlarının dondurucularda saklandığı bir tablo içimizi yakmaktadır.

Bu tabloyu bu ülke hak etmemektedir. Bu tabloyu emeği ile alınteri ile bir avuç kömür için bir ömür veren; yaralı halde sedyeye konulup “çizmelerimi çıkarayım mı sedye kirlenmesin” diyebilen güzel yürekli güzel insanlarımız, emekçilerimiz hak etmemektedir!

Yaşamını yitiren emekçi kardeşlerimize Allah’tan rahmet, başta aileleri olmak üzere tüm Türkiye’ye başsağlığı diliyoruz.

BÜRO-İŞ SENDİKASI

Sosyal Medyada Paylaş