ANAYASA
MAHKEMESİNİN YÜZDE 2 BARAJINA İLİŞKİN DÜZENLEMEYİ İPTAL ETMESİ HK.
Bilindiği üzere, 25.08.2021
tarih ve 31579 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu
Görevlilerinin Geneline Ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali Ve Sosyal Haklara
İlişkin 2022 Ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme'nin "Kamu
Görevlilerinin Geneline Yönelik Mali ve Sosyal Haklar" başlığını taşıyan
İkinci Kısmının "Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Toplu Sözleşme"
başlığını taşıyan Birinci Bölümünün "Toplu Sözleşme İkramiyesi"
başlığını taşıyan 23. Maddesinde; “(1) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin
ek 4 üncü maddesinde yer alan "üyelik ödentisi kesilen kamu
görevlilerine" ibaresi, "kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu
hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az
%1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu
görevlilerine" şeklinde, "kırkbeş Türk Lirası" ibaresi
"2119 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak
tutarda" şeklinde uygulanır. (2) Birinci fıkraya göre üye sayılarının
tespitinde ödeme tarihi itibariyle Resmi Gazetede en son yayımlanan "4688
sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Gereğince Kamu Görevlileri
Sendikaları ile Konfederasyonların Üye Sayılarına İlişkin İstatistik Hakkında
Tebliğ" esas alınır.” düzenlemesine yer verilmiş; Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 51, 53, 128. Maddeleri, 4688 sayılı Kanun, 375 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname, 657 sayılı Kanunun 22. Maddesi, 87 ve 98 sayılı ILO
Sözleşmeleri, Avrupa Sosyal Şartının 5 ve 6. Maddelerine açıkça aykırı
düzenlemeye karşı açılan dava sonucunda Danıştay 12. Dairesince dava konusu
düzenlemede mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçeleri ile yürütmesinin
durdurulmasına ve sonrasında iptaline karar verilmiştir.
Danıştay'ın evrensel ve
Anayasal ilke ve esaslarla uyumlu kararının ardından bu kez sendikal hak ve
hürriyetleri kısıtlayıcı mahiyette bir düzenleme yasa ile getirilmek istenmiş;
28.12.2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7429 Elektrik Piyasası Kanunu ile
Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanuna eklenen düzenleme ile Anayasal ilke ve esaslarla bağdaşmayan,
ülkemizin usulüne uygun olarak kabul ettiği uluslararası sözleşme ve
antlaşmalara da açıkça aykırı bir takım düzenlemeler getirilmiş ve 7429 sayılı
Kanunla 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 4.
maddesi değiştirilmiş ve Kanun Hükmünde Kararnameye Geçici 42. Madde eklenmiştir:
MADDE 11- 27/6/1989 tarihli ve
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“EK
MADDE 4- 25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu
Sözleşme Kanunu hükümleri uyarınca kamu görevlileri sendikalarına üye olup,
aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ocak, nisan,
temmuz ve ekim aylarında aylık veya ücretleri ile birlikte 750 gösterge
rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda toplu
sözleşme desteği yapılır.
(iptal edilen 2. fıkradır) Kamu görevlileri sendikasının kurulu
olduğu hizmet kolunda sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının
en az yüzde ikisini sendika üyesi kaydeden kamu görevlileri sendikalarına üye
olup aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ocak,
nisan, temmuz ve ekim aylarında aylık veya ücretleri ile birlikte toplu
sözleşmeyle belirlenen tutarda toplu sözleşme ikramiyesi ödenir. Toplu sözleşme
ikramiyesi ödenen kamu görevlilerine ayrıca toplu sözleşme desteği yapılmaz.
(iptal edilen 2. fıkradır)
Bu
madde uyarınca yapılan ödemeler, damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve
kesintiye tabi tutulmaz ve ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam,
tazminat, ödenek, döner sermaye payı, ikramiye, ücret ve her ne ad altında
olursa olsun benzer ödemelerin hesabında dikkate alınmaz.
(iptal edilen 4. fıkradır)İkinci fıkraya göre üye sayılarının
tespitinde ödeme tarihi itibarıyla 4688 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi
gereğince Resmî Gazete’de yayımlanan en son tebliğ esas alınır. (iptal edilen
4. fıkradır)”
MADDE 12- 375 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ
MADDE 42- Ek 4 üncü maddenin ikinci fıkrasına göre ödenecek toplu sözleşme
ikramiyesi Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve
Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu
Sözleşmenin yürürlük süresince 2119 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla
çarpımı sonucu bulunacak tutarda ödenir.”
Düzenleme ile Anayasanın ve
usulüne uygun bulunarak iç hukuk düzenlemelerinden üstünlüğü kabul edilmiş
uluslararası sözleşme ve antlaşmalara; Anayasanın 2, 5, 10, 11, 12, 13, 14, 15,
51, 53 ve 128. Maddeleri ile Türkiye'nin usulüne göre uygun bularak kabul ettiği
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve
Kültürel Haklar Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Kişisel ve Siyasal Haklar
Sözleşmesi, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin 11. maddesine, Avrupa Sosyal
Şartı ve Uluslararası Çalışma Örgütü 87, 98 ve 151 nolu sözleşmelerine açıkça
aykırı olarak bireysel ve kolektif sendika özgürlüğü ihlâl edilmiş;
bulundukları hizmet kolunda yüzde ikiden daha fazlasını üye kaydetmiş kamu
görevlileri sendikaları üyelerine toplu sözleşme ile belirlenecek tutarda
“toplu sözleşme ikramiyesi” ödenmesi öngörülürken, hizmet kolunda çalışan kamu
görevlilerinin yüzde ikisinden daha az üye kaydetmiş kamu görevlileri sendika
üyelerine ise “toplu sözleşme desteği” verilmesi öngörülmüş; böylelikle %2 barajını aşan sendikaların
üyelerinin halen 2119 gösterge rakamına göre aldıkları 707 TL olan “toplu
sözleşme ikramiyesinden” yaralanmaya devam etmeleri öngörülürken; %2 barajının
altında kalan sendikaların üyelerine ise bunun üçte birine denk gelen (750
gösterge rakamına göre 250 TL) “toplu sözleşme desteği” ödenmesi yoluna
gidilmiştir.
Bununla da yetinilmemiş; hukuk
devleti ilkesi ve kazanılmış hak müesseselerinin de ihlâli ile geriye dönük
uygulama ile üye sayılarının tespitinde ödeme tarihi itibarıyla 4688 sayılı
Kanunun 30. maddesi gereğince Resmî Gazete’de yayımlanan en son tebliğin esas
alınacağı düzenlenmiştir.
Böylelikle; Anayasanın 128.
Maddesi çerçevesinde memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri,
atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri
ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği ancak malî ve sosyal haklara
ilişkin toplu sözleşme hükümlerinin saklı olduğu açıkça düzenlendiği halde;
kamu çalışanları arasında mali ve özlük hakkı noktasında Anayasal ve uluslararası
sözleşme ve antlaşmalarla da bağdaşmayan, yasal dayanağı bulunmayan şekilde
üyesi oldukları sendikaların üye sayılarına göre bir ayrıma gidilmiş;
28.12.2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren düzenlemede
üye sayıları noktasında da 2022 yılı Temmuz ayında yayımlanan tebliğin esas
alınacağı düzenlenerek kazanılmış hakların da ortadan kaldırılması amaç
edinilmiştir.
Düzenleme ile yürürlük tarihi
itibari ile kurulu oldukları hizmet kolunda sendika üyesi olabilecek kamu
görevlilerinin yüzde doksan dokuzunu üye kaydetmiş sendikaların üyeleri
dahi “toplu sözleşme ikramiyesinden”
yararlanamayacakları gibi yine yürürlük tarihi itibari ile kurulu oldukları
hizmet kolunda sendika üyesi olabilecek kamu görevlilerinin yüzde 0,0001'ini
üye kaydetmiş ve fakat 2022 yılı Temmuz ayında yayımlanan tebliğde yüzde 2'nin
üzerinde üyesi olduğu tespit edilmiş sendika üyeleri “toplu sözleşme
ikramiyesinden” yararlanabilecek duruma gelinmiştir.
Kendisini siyasetin arka
bahçesi haline getirmiş, siyasete tam anlamıyla teslim olmuş, emek örgütü olmak
yerine besleme holding olmayı içselleştirmiş ve emek ve alınteri mücadelesine
bir ter damlası katkısı olmayan yandaş sendikacılıkta çığır açmış, siyasi ve
şahsi istikballerini kamu emekçilerinin hak ve menfaatlerinden üstün tutan
çapsız anlayış; bu hukuksuz durumu dahi ayakta alkışlarla karşılamış, yüzlerce
sendikanın yüzbinlerce üyesini sadece ve sadece yüzde iki barajı altında
kaldıkları için yok etmeye çalışmıştır.
Anayasa Mahkemesi kararı ile
gelinen noktada, yandaş sendikacılık anlayışı bir kez daha iflas etmiştir.
Yandaş sendikaların ayakta
alkışladığı düzenlemelerin temel hak ve özgürlüklere, sendika özgürlüğüne
açıkça müdahale mahiyetinde olduğu; Anayasal ve evrensel ilke ve esasları,
demokratik hukuk sistemini fiilen ortadan kaldırmaya, kazanılmış hakları ilga
etmeye matuf düzenlemeler olduğu; Anayasanın 2, 5, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 51,
53 ve 128. Maddeleri ile Türkiye'nin usulüne göre uygun bularak kabul ettiği
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve
Kültürel Haklar Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Kişisel ve Siyasal Haklar
Sözleşmesi, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin 11. maddesine, Avrupa Sosyal
Şartı ve Uluslararası Çalışma Örgütü 87, 98 ve 151 nolu sözleşmelerine açıkça
aykırı olduğu, bu itibarla Anayasa Mahkemesince iptal edileceğinde herhangi bir
duraksama bulunmamaktadır.
Düzenleme ile 375 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnameye eklenen Geçici 42. madde hükmü ile bir kısım kamu
görevlilerinin lehine ve kısmının da aleyhine hüküm eklenmesi ve Ek 4. Madde
ile getirilen değişiklik ile ''en az %2 şartının getirilmesi" yer verilen
Anayasal ilke ve esaslarla ve uluslararası sözleşme ve antlaşmalarla
bağdaşmamaktadır.
Sendikalar
çalışanların haklarını korumak için, yasaların güvencesi altında olan sivil
toplum kuruluşlarıdır. Bu bağlamda kamu görevlilerini sendika üyesi olmaya
özendirmek ve sendika üyesi olmanın çalışana ilave bir külfet getirmemesi adına
"Toplu Sözleşme İkramiyesi" ödemesi yapılmaktadır. Getirilen
düzenleme ile ise “toplu sözleşme ikramiyesi” ve “toplu sözleşme desteği” adı
altında kamu görevlileri arasında hukuken kabul edilmesine imkân bulunmayan,
temel hak ve hürriyetleri sınırlandıran bir ayrım getirilmiş olmaktadır.
Düzenlemeyle Türkiye'de 11
hizmet kolunda faaliyet gösteren 231 sendikadan 188’ine üye olan yaklaşık 100
bin kamu görevlisi "toplu sözleşme ikramiyesinin" üçte birine denk
gelen “destek” ile yetinmek zorunda bırakılmaktadır. Bu durum, söz konusu 188
sendikaya üye olan kamu görevlilerinin bulundukları sendikalardan ayrılarak
yüzde 2 olarak getirilen barajı geçen sendikalara üye olmaları için
"zorlayıcı mahiyette" ve "sendika özgürlüğünü kısıtlayıcı açık
bir müdahale" niteliğindedir.
Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 51. maddesiyle düzenlenen sendika kurma hakkı, örgütlenme
özgürlüğünün bir parçası olup; bu hakka yönelik olarak yapılabilecek
müdahalelere karşı ilgili mevzuat uyarınca bir korunma ve bu hakkın
kullanılması nedeniyle yaptırıma uğranılmaması anlamında bir güvence sağladığı
açıktır.
4688 sayılı Kanunun 28.
maddesinde açıkça toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere, toplu sözleşme
hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu
görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı düzenlenmiş olup; "toplu sözleşme
ikramiyesi", kamu görevlilerini sendika üyesi olmaya özendirmek ve sendika
üyesi olmanın çalışana ilave bir külfet getirmemesi adına ödenen tutardır.
Dolayısı ile kamu görevlileri
sendikalarına üye olmayan kamu görevlilerine toplu sözleşme ikramiyesi ödenemeyeceği
gibi kamu görevlileri sendikalarına üye olan kamu görevlileri çalışana ilave
külfet getirmemek ve kamu görevlilerini sendika üyesi olmaya özendirmek amacına
matuf şekilde getirilen toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanacaklardır.
Herhangi bir kamu görevlileri sendikasına üye olmadığından ilave bir külfete
katlanması gerekmeyen, dolayısı ile kamu tarafından "toplu sözleşme
ikramiyesi" ödemesi yapılmayan kamu çalışanları; "toplu sözleme
ikramiyesi" dışında toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında herhangi
bir ayrıma maruz kalmazken; sendika üyesi olduğu halde getirilen %2 barajı
altında bulunan sendikalara üye olan kamu çalışanları, %2 barajı üzerinde
bulunan sendikalara üye olan kamu çalışanlarından Anayasal dayanaktan yoksun
şekilde ayrıma maruz bırakılmaktadır.
Özetle; toplu sözleşme
hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu
görevlileri arasında ayrım yapılamadığı halde; sendika üyesi olan ve fakat
yüzde 2 barajının altında bulunan sendikalara üye olanlar diğerlerinden 1/3
oranında düşük ödeme alacaklardır.
Bu durum, aynı hizmet kolunda
çalışıp aynı işi yapan sendika üyesi kamu görevlileri arasında, sadece farklı
sendikalara üye olmaları nedeniyle "toplu sözleşme ikramiyesi
ödemesinde" eşitsizlik yaratması suretiyle çalışma barışını da olumsuz
yönde etkileyeceğinden, düzenlemede Anayasaya, uluslararası sözleşme ve
antlaşmalara, dolayısıyla hukuka uygunluk bulunmadığı açıkça anlaşılmaktadır.
Söz konusu düzenlemelerin en
az %2’den fazla sendika üyesi kaydetmiş olmak koşulunu getirmekle; sendikalar
arasında ayrıma yol açılmasını, sendikal özgürlüğe anayasal dayanaktan yoksun,
ölçüsüz bir müdahale oluşturarak sendikaların kuruluş amaçlarının
gerçekleştirilmesini önleyici şekilde üye kaybına sebebiyet verecek, kapanmalarına
sebep olacak nitelik taşıdığı gibi bundan sonra Türkiye'de tek bir kamu
görevlileri sendikası kurulamayacaktır.
Kanunun getirdiği "toplu sözleşme ikramiyesi",
sendika üyeleri ile üye olmayanlar arasındaki yegâne fark olup, toplu sözleşme
hükümlerinden yararlanma noktasında hiçbir sendikaya üye olmayan kamu görevlisi
ile herhangi bir sendikaya üye olan kamu görevlisi arasında hiçbir fark yoktur.
Toplu sözleşme ikramiyesinin, sendikalı kamu görevlilerine hangi ad altında
olursa olsun farklı oranda verilmesi mümkün değildir. Böylesi bir farkın söz
konusu olabilmesi için Toplu Sözleşme İkramiyesinin Anayasal ilke ve esaslar
çerçevesinde ve kanunla yeniden tanımlaması zorunludur.
İşte Anayasa Mahkemesi’nin
iptal kararı ile bu Anayasaya tepeden tırnağa sakat anlayış ortadan
kaldırılmıştır. Anayasa Mahkemesi iptal kararı ile sendika kurma hürriyetini,
kamu çalışanlarının istedikleri kamu görevlileri sendikalarına üye olma hakkını
korumuştur. Sözde yüzde iki barajının altında olan sendikalara üye olanların
salt yüzde iki barajının altında kalmaları nedeniyle farklı ekonomik ve sosyal
haklara sahip kılınmalarının, ayrımcılığın, dayatmacılığın önüne geçilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının
51. Maddesinde "Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya
zorlanamaz." düzenlemesi çerçevesinde yandaş sendikaların ayakta
alkışladıkları yüzde 2 barajı ortadan kaldırılmıştır.
İptal edilen düzenleme ile
toplu sözleşme ikramiyesinin sadece yüzde ikiden fazla üyeye sahip sendikalara
ödenmesi yolu ile kamu görevlilerinin bu sendikalara üye olmaya zorlanmalarının
önüne geçilmiş; çalışanların diledikleri sendikayı seçebilmeleri ve yeni
sendikaların kurulabilmesi hakkı korunmuştur. Dolayısı ile Anayasanın eşitlik
ilkesi korunmuştur. Çalışanların sendikaya üye olma ve üyelikten ayrılma hakkı
korunmuştur.
Anayasa
Mahkemesinin iptal kararı ile üye oldukları sendikaya bakılmaksızın kamu
görevlilerine 250 gösterge rakamının aylık katsayı ile çarpımı tutarında (190
TL) toplu sözleşme desteği ödenecektir.
Öte yandan, Anayasanın 128.
Maddesinde Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları,
görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer
özlük işlerinin kanunla düzenleneceği, ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin
toplu sözleşme hükümlerinin saklı olduğu düzenlenmiştir.
4688 sayılı Kanunun 28. ve 32.
maddelerine dayanılarak imzalanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet
Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını
Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme’nin yürürlüğü süresince Sözleşmenin 23.
Maddesi uyarınca sendika üyesi olan tüm
kamu görevlilerine herhangi bir ayrım yapılmaksızın “2119 Gösterge Rakamının
Memur Aylık Katsayısıyla Çarpımı Sonucu Bulunacak Tutarda” toplu sözleşme
ikramiyesi ödenmesi zorunlu olup; 2022 Ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem
Toplu Sözleşmenin geçerlilik tarihi olan 31.12.2023 tarihine kadar da bu
şekilde uygulama yapılması zaruridir.
Nitekim 375 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin GEÇİCİ 42. MADDESİNDE
“Ek 4. maddenin ikinci fıkrasına göre ödenecek toplu sözleşme ikramiyesi Kamu
Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara
İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmenin yürürlük
süresince 2119 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu
bulunacak tutarda ödenir.” düzenlemesine yer verilmiş olup, bu düzenleme de
Anayasa Mahkemesinin anılan kararı ile iptal edilmiş olup, 2022-2023 yıllarına
ilişkin olarak ödemenin bu çerçevede yapılması gerekmektedir.
Dolayısı ile Anayasa Mahkemesi
kararı sonucunda 2022-2023 yıllarını kapsayan toplu sözleşmenin geçerlilik
süresi boyunca ödenen toplu sözleşme ikramiyesi kamu zararı ya da zimmet olarak
çıkartılmayacak ve geri alınmayacaktır.
Hizmet Kollarına Yönelik Mali
ve Sosyal Haklara İlişkin 2024 ve 2025 Yıllarını Kapsayan 7. Dönem Toplu
Sözleşme’de ise toplu sözleşme ikramiyesinin miktarına ilişkin herhangi bir
düzenleme yer almamaktadır.
Dolayısı ile 2024 yılından
itibaren 375 sayılı KHK’nun Ek 4. Maddesi gereğince çalışanlara toplu sözleşme
desteği adı altında eşit olarak ödeme yapılacaktır.
375 sayılı KHK’nun Ek 4.
Maddesinin güncel hali aşağıdadır:
Ek Madde 4- (Ek:
21/3/2006-5473/1 md.) (Değişik:22/12/2022-7429/11 md.)
25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu
Sözleşme Kanunu hükümleri uyarınca kamu görevlileri sendikalarına üye olup,
aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ocak, nisan,
temmuz ve ekim aylarında aylık veya ücretleri ile birlikte 750 gösterge
rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda toplu
sözleşme desteği yapılır.
(İptal ikinci fıkra:
Anayasa Mahkemesinin 18/1/2024 Tarihli ve E: 2023/12, K: 2024/12 Sayılı Kararı
ile.)
Bu madde uyarınca yapılan ödemeler, damga vergisi hariç herhangi bir vergi
ve kesintiye tabi tutulmaz ve ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam,
tazminat, ödenek, döner sermaye payı, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa
olsun benzer ödemelerin hesabında dikkate alınmaz.
(İptal dördüncü fıkra:
Anayasa Mahkemesinin 18/1/2024 Tarihli ve E: 2023/12, K: 2024/12 Sayılı Kararı
ile.)
İptal
kararı öncesinde yüzde iki barajı üzerinde olan sendikalara üye olanlar
yönünden; kararla aylık 348 TL hak kayıpları söz
konusudur. Bu kapsamdakiler 190 TL ödeme alacaklardır.
İptal
kararı öncesinde yüzde iki barajı altında olan sendikalara üye olanlar
yönünden; bu kapsamdakiler 190 TL ödeme alacak olup,
Anayasa Mahkemesi kararı öncesine ilişkin olarak Anayasanın 128. Maddesi
gereğince 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme’nin yürürlüğü
süresince 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yine iptal edilen GEÇİCİ 42.
MADDESİ çerçevesinde 31.12.2023 tarihine kadar olan süreç için Sözleşmenin 23.
Maddesi uyarınca sendika üyesi olan tüm kamu görevlilerine herhangi bir ayrım
yapılmaksızın “2119 Gösterge Rakamının Memur Aylık Katsayısıyla Çarpımı Sonucu
Bulunacak Tutarda” toplu sözleşme ikramiyesi ödemesi almaları gerekmektedir.
Dolayısı ile Anayasa Mahkemesi kararları yayımı tarihinde yürürlüğe girmekle
birlikte Anayasa Mahkemesince Anayasaya aykırı bulunan bir kanun hükmü
çerçevesinde tesis edilen işlemlerin yasal dayanaktan yoksun kalmaları
nedeniyle uygulanmaları mümkün olmadığından ve Anayasanın 128. Maddesi
gereğince toplu sözleşme hükümleri saklı olduğundan Anayasa ve Toplu Sözleşme
Hükmü gereğince hak kayıplarının tazmin edilmesi gerektiği
değerlendirilmektedir.
BÜRO-İŞ
SENDİKASI