Basın Açıklaması

Genel Başkanımız Haydar Şahindokuyucu’ nun hukuka aykırı biçimde üst üste görev yerinin değiştirilmesini protesto etmek üzere 15.03.2011 tarihinde saat 13.00′de Adalet Bakanlığı’nın önünde Birleşik Kamu-İş’e bağlı sendikaların yöneticileri ve üyeleriyle birlikte bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Hasan Kütük’ün yaptığı basın açıklamasına Eğitim-İş adına Genel Özlük-Hukuk Sekreteri Levent Akça ile Genel Basın-Yayın ve Uluslararası İlişkiler Sekreteri Onur Gündüz katıldı.

BASINA ve KAMUOYUNA
08.03.2011

Konfederasyonumuza bağlı Birleşik Büro-İş Sendikası; 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu hükümleri uyarınca faaliyet gösteren ve Türkiye çapında faaliyette bulunan bir kamu görevlisi sendikasıdır.

“İleri demokrasi” söylemlerinin giderek yaygınlık kazandığı günümüzde; toplumsal mutabakat aranmaksızın salt meclis çoğunluğuna dayanılarak alelacele çıkarılan yasal düzenlemeler ve artık süreklilik kazanan usulsüz ve hukuka açıkça aykırı idari tasarruflar “ileri demokrasi” söylemleri bir yana, mevcut demokrasi düzeyinin de bu ülkenin aydınlık insanlarının ellerinin arasından kayıp yitmekte olduğunu gözler önüne sermektedir.

Meşruiyetini ve gücünü sadece ve sadece halktan ve emekten alan kitle örgütlerinin tam da böylesi dönemlerde bir bedel ödemekle karşı karşıya bulunduğu bilinen bir gerçektir. Bu bedel çoğu zaman özgürlüktür, kimi zaman insafsız ithamlarla karşı karşıya kalmaktır, kimi zaman görev ve faaliyetlerinin engellenmesi ve kimi zaman da bitmek tükenmek bilmeyen bir idari tasarruflar silsilesi ile etkisiz kılınmaya, pasifize edilmeye, yıldırılmaya çalışılmaktadır.

Birleşik Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Sayın Haydar ŞAHİNDOKUYUCU, 29 Ocak 2010’da herhangi bir hukuki temele dayanmayan ve açıkça hukuka aykırı bir idari tasarrufla, geçici görevlendirme adı altında kamu yararı ve hizmet gerekleri ile de bağdaşmayan bir işlemle ve keyfi bir tasarrufla görev yerinden alınmak istenmiş, ancak zamanında ve yerinde başvurularda bulunmak suretiyle bu hukuka aykırı işlem idarece son derece yerinde bir başka tasarrufla geri alınmıştır.

4 Kasım 2010’da bu kez bir başka idari tasarrufla Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne naklen atanmıştır. Hukuk Tebligat Şube Müdürlüğü’nde görevlendirilmesinden sadece 20 gün sonra, Ceza İstinabe Bürosu Müdürlüğü’ne bağlı Çocuk Hukuku Bürosu’nda görevlendirilmiş, buradaki görevine başlamasından sadece 2 gün sonra bu kez Gelen Evrak Şube Müdürlüğü’nde görevlendirilmiştir.

Aradan daha 4 ay dahi geçmeden Haydar ŞAHİNDOKUYUCU, bu kez idarece Ankara Adli Sicil Müdürlüğü’ne naklen atanmak istenmektedir.

Sadece 2010 Ocak ayından bu yana hakkında 1 kez geçici görevlendirme, biri halen devam eden bir süreçle birlikte 2 kez naklen atama ve tam 3 kez kurum içi birim ataması ve 1 kez de disiplin soruşturması işlemi yapılan Haydar ŞAHİNDOKUYUCU hakkında keyfi idari işlemler tesis edildiği, sendikal faaliyetlerin gerçekleştirilmesini engelleme amacına yönelik bir gözdağı, sendikal özgürlüklere yönelik tehdit mahiyetinde bir uygulama yapıldığı, bu nedenlerle de Türk Ceza Kanunu’nda da yer alan suçun meydana geldiği açıkça ortadadır. Aynı şekilde Haydar ŞAHİNDOKUYUCU hakkında tesis edilen idari işlemler yönünden Anayasa ve yasalara aykırı olarak işlem tesis edildiği, Anayasal ve uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınmış bulunan sendikal hak ve yetkilerini kullanmasının engellenmek istendiği, kıdemine ve liyakatine uygun olmayan görevlendirme işlemleri yoluyla ve kamu yararı ve hizmet gerekleri ile de açıklanamayacak düzeydeki naklen ve yakın geçmişteki geçici görevlendirme işlemleri ile de pasifize edilmeye çalışıldığı ve eğitim ve tecrübe düzeyine uygun olmayan naklen ve geçici atama işlemleri ile yoğun işyükü karşısında sendikal görev ve faaliyetlerinin engellenmeye çalışıldığı, bu görev ve faaliyetler nedeni ile idare tarafından cezalandırma amaçlı olarak hakkında usule ve yasaya aykırı işlemler tesis edildiği, bu yolla Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan sendikal hak ve özgürlüklere açık saldırı niteliği taşıyan hukuk dışı yaklaşımlar sergilendiği görülmektedir.
Bir hukuk devletine yaraşır şekilde bu hukuk dışı tutum ve tasarruflar karşısında da tüm Türkiye sathına yayılmış bir büyük birliktelik, bir büyük emek örgütü olarak Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun sığınacağı yegâne liman yine hukuktur, haktır ve adalettir.

Bugün, bedel ödetilmek istenen Sayın Haydar Şahindokuyucu’dur, şüphesiz ki yarın bedel ödetilmek istenen bir başkası, bir başka kurum, bir başka emek örgütü, bir başka kitle örgütü olacaktır.

Kaldı ki Torba Yasa daha mecliste görüşülmeden Adalet Bakanlığında uygulanmaya başlanmış; görevdeki şube müdürü ve şef kadrolarında ki çalışanlar pasifize edilerek yerlerine geçici görevlendirme yoluyla vekâleten atamalar yapılmıştır.

Gelinen bu noktada tüm vatandaşlarımızı, tüm emek ve kitle örgütlerini Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınmış bulunan hak ve özgürlüklerine sahip çıkmaya davet ediyor, son derece güç koşullar altında görev yapan kamu görevlileri ve sendikal örgütler üzerindeki siyasi nüfuz arayışı ve baskı girişimlerini, yıldırma ve pasifize etme çabalarını şiddetle kınıyoruz.

HasanKÜTÜK
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı

Sosyal Medyada Paylaş